İspanyol mu, Katalan mı? İşte Avrupa’nın popüler çocuğu Barselona
Kendisinin bizde çok özel bir yeri olmakla beraber zaten ülkesinin de en özel yerlerinden. İlk yurt dışı seyahatimiz ve bize yurt dışını sevdiren özel yer. Çok uzak değil Barselona, İstanbul’dan 3 saatlik mesafede ve direkt uçuş bulmak da son derece kolay. Binilen uçaktan 3 saat sonrasında herkesin yüzünün güldüğü, sıcak, samimi tavırların egemen olduğu bir yere inerek başlar bu macera. Devamı mı? buyrun 🙂
Şu ön bilgiyi yazarak başlayalım, çünkü ilerleyen satırlarda çok sık kendisine rastlayacaksınız, çünkü her taşın altından o çıkıyor 🙂 Antoni GAUDI. Barselona’yı bir kum havuzu düşünün, Gaudi de bu havuzdan eserler çıkaran bir sanatçı. İşte Barselona’yı Barselona yapan isim. Özetle Gaudi’ye Barselona’nın tapusunu verseler yeridir. Şimdi devam edebiliriz.
Barselona hakkında genel bilgiler
Barselona; İspanya’nın doğusunda, Katalunya denen özerk bölgede bulunur. İspanya’nın en büyük 2’nci şehri, Katalunya bölgesinin başkentidir. Resmi dilleri İspanyolca’ya benzeyen Katalanca ve İspanyolca’dır.
1992 Olimpiyat Oyunları’ndan sonra, kentin güzelliği, rahatlığı, ulaşım kolaylığı ve sahip olduğu gerek sanat, gerekse de diğer alternatiflerden dolayı yıldızı parlamış. Avrupa’da değil, dünyada en fazla turist çeken şehirler arasındadır.
Bu potansiyelinin farkına varan ve bağlı oldukları İspanya’dan ayrılmak isteyen Katalanlar, İspanya ile sık sık “özgürlük” problemi yaşamaktalar. Son dönemde tansiyon hala çok yüksek. Çok büyük eylemler ve doğru orantılı olarak büyük yaptırımlar yapılan bu hareketlerin merkezi ise Barselona. Seyahatinizde bu tarz bir eyleme gelmemenizi diliyorum 🙂
Barselona vize istiyor mu?
Avrupa birliği ülkesi ve Schengen’e üye devletler arasında olan İspanya’da bulunan Barselona, ülkemiz vatandaşlarından vize istiyor.
Barselona’ya ne zaman gidilir?
Barselona tam bir Akdeniz şehri. Akdeniz iklimi şehre egemen. Mayıs-kasım arası dönem, artan sıcaklık ve güzel havalar tam da turistlerin aradığı türden. Geri kalan dönemlerde ise aşırı soğuklar neredeyse hiç görülmüyor. Yazın ortalama 35-40 derece olan sıcaklık, kışın 10-16 derece arasında seyrediyor.
Yaz ayları Barselona’nın en güzel zamanları. Uzun plajlarında denizin tadını çıkarabilme imkanının yanı sıra, birbirinden güzel festivaller de yaz döneminde sizleri bekliyor. Ağustos ise yerel halkın da tatili olduğundan birçok dükkanı kapalı bulma ihtimaliniz yüksek.
Eğer sıcakla aranız iyi değilse, Barselona sizi ocak-mart arası bekliyor. O dönemde yine karnavallar ile güzel bir seyahat gerçekleştirebilirsiniz.
Barselona’da ulaşım
Havalimanından şehre ulaşım için birkaç alternatif mevcut. Turistlerin en çok kullandığı seçenek ise “Aerobus” adlı otobüsler. Bu otobüslerin yanı sıra belediyeye ait; 46, N17, N18 numaralı hatlar sizi şehre götürecektir. Elbette bu uygun fiyatlı alternatiflerin yanında metro, tren, taksi seçeneklerini de bulmanız mümkün. (Otobüs ile havalimanı-şehir merkezi yaklaşık 30 dakika)
Barselona belki de yürüyerek gezilecek en güzel şehirlerden biri. Hem yokuşun yok denecek kadar az olması, hem görülecek yerlerin birbirine yakın oluşu, hem de her köşede ayrı bir güzellik barındırdığından şehir içi ulaşımı yürüyerek yapabilirsiniz. Eğer yürümeyi sevmiyorsanız, 11 adet hattan oluşan metro ağı, otobüsler, tramvay ve taksiler sizler için hazır.
Barselona Card, ulaşımın da dahil olduğu, birçok müze ve restorantlara indirim veya ücretsiz imkan sağlayan, veya sıra bekletmeyen bir kart. 3, 4 ve 5 günlük bu kartları alarak, şehri dolu dolu gezebilirsiniz. Görmeyi planladığınız yerleri önceden çıkarıp, bu karta dahil olup olmadığını tespit edip, tahmini ulaşım bedellerinizi de eklerseniz, bu kartın alıp almamaya karar verebilirsiniz. Nereler dahil, nereler değil? buradan bakabilirsiniz.
Şehir içi ulaşım alternatiflerinden birisi olarak “hop on hop off” otobüs turlarını da söylesek yanlış olmaz. Türkçe dil seçeneğini bile bulabileceğiniz bu gezi otobüsü ile hem gezebilir hem de sınırsız in-bin hakkınızla şehri gezebilirsiniz. Biz uygulamayı şu şekilde yaptık, siz de yapabilirsiniz, bu biletten 2 günlük aldık, gezerken istediğimiz durakta inip, o bölgeyi gezdik, ardından gelen otobüsün herhangi birine geri binip, sonraki duraklara devam ettik.
Barselona’da nerede kalınır?
Bunun en güzel cevabı; Barselona’nın kalbi konumunda olan La Rambla Caddesi üzerinde. Bizdeki İstiklal Caddesi gibi düşünebilirsiniz. Doğal olarak diğer yerlere göre oldukça pahalı. Elbette bütçeniz buna elveriyorsa o paraları verin derim. Ama illa üzerinde olmayıp, La Rambla’ya yakın onlarca konaklama seçeneği bulabilirsiniz.
La Rambla Caddesi’nin bir ucu deniz, diğer ucu da Plaza Catalunya Meydanı’na çıkıyor. Zaten Plaza Catalunya şehrin merkezi desek yanlış olmaz. La Rambla’da zaten bu meydanın bir uzantısı. Kentin gezilecek yerlerine olan yakınlığı ve ulaşım araçlarına kolay erişim sebebiyle Plaza Catalunya ve çevresi ilk alternatif olabilir.
Diğer alternatifler ise zevkinize göre seçilebilir. Eğer tarihi bir kısım olsun, dar sokaklar olsun isterseniz Barri Gotic/Ciutat Vella, yok tercihimizi modern yapılardan yana kullanalım derseniz Eixample, denize yakın isterseniz Barselonata, gece hayatı sever iseniz El Raval tam sizlik.
Turizm konusunda oldukça ileri seviyede olan kentte, airbnb’den, booking’den ve sadece birkaç yerde hizmet veren Sweet inn sitelerinden en güzel konaklama seçeneklerini bulmanız mümkün. Yurt dışında ev nasıl mı kiralanır? buyurun
Barselona pahalı mı?
Bir seyahat severin belki de en çok merak ettiği konu. Tamam ya da devam meselesi 🙂 Barselona’da kullanılan para birimi Euro. Kur farkını düşünmeyecek olursak aslında şehir herkese, her keseye göre farklı alternatifler sunmakta. La Rambla ve yakın çevresinden başka yerde takılmaz, oralarda yer, içer, gezerseniz Barselona pahalı demeniz çok normal. Eğer düşük bütçeli bir seyahat tercih ediyorsanız, konaklamanızı La Rambla’ya, Plaza Catalunya’ya uzak bir yerde seçip, turistik olmayan yerlerde yiyip içerek bu amacınızı gerçekleştirebilirsiniz.
Sonuç olarak Barselona, ne bir Londra kadar pahalı, ne de bir Üsküp kadar ucuz. Ama bu kavram zamana göre değişir onu da söylemek lazım. En fazla turistin akın ettiği yaz mevsimi, şehrin en pahalı olduğu dönem olup, fiyatlar kış mevsimine göre çok fazladır.
Barselona gezilecek yerler
La Rambla
Barselona gezi listesinin ilk sırasında. Uzunluğu yaklaşık 2 km olan bu cadde tam bir turist cenneti. Üzerinde her türlü dükkanı, müzeyi, cafeyi, restorantı, eğlence merkezlerini, kiliseyi, sokak sanatçısını, sokak lezzetini bulabileceğiniz bir yer. Doyasıya alışveriş yaparak caddede saatler geçirebilirsiniz. Denize doğru indiğinizde caddenin sonunda sizi bekleyen Kristof Kolomb Heykeli’ni görmemeniz imkansız.
Plaza Catalunya
Bizdeki Taksim Meydanı’nın Barselona’daki hali. Barselona gezinizi buradan başlayıp, burada bitirebileceğiniz bir yer. Bir nevi başlangıç noktası. Buradan şehrin her yerine kolayca ulaşım aracı bulabilirsiniz.(havalimanı dahil). Çevresinde çok sayıda cafe ve restorantın yanında, 1 adet alışveriş merkezi de bulabilirsiniz. Meraklıları için, Hard Rock Cafe de burada.
La Boqueria Market
Dünyanın her yerinden gelen meyveleri, bir annenin çocuklarına yemesi için hazırlaması gibi hazırlayıp sattıkları, çok kaliteli ve uygun fiyatlı büfe tipi restoranların olduğu, görünce sizi hipnoz edebilecek güzellikte şekerlemelerin bulunduğu ve hediyeliklerin her çeşidinin satıldığı bir yer burası. Özellikle El Quim büfe tipi restaurant şehrin en iyilerinden!
Park Guell
Zamanında soyluluğunu göstermek isteyen zengin bir İspanyol ailesinin, Gaudi’ ye yaptırdığı çok hoş bir park. Seramiklerle bezenmiş, farklı mimari tarzda alışılmışlıktan uzak, büyük küçük herkesin görüp keyif alabileceği bir yer.
Palau Guell
Gaudi’nin ilk eserlerinden biri olan bu evi, Park Guell’i yaptığı kişi için yani endüstri kralı Eusebi Guell için tasarlamış. 1886 yılında tamamladığı konağın çatısı yine bir Gaudi harikası.
La Sagrada Familia
Gaudi ustanın, “ustalık eseri” olan ve örneğini zor bulabileceğiniz bir yer. Barselona ‘da neredeyse tüm detaylarda karşımıza çıkan, dünyanın en popüler kiliselerinden biri. Dış görünüşü gerçekten çok farklı ve biraz da ürkütücü. Bu harikulade yapıyı Barselona’dan görmeden dönmek, Barselona’yı görmedim demekle eşdeğer 🙂 Gaudi’nin, yarısını bitirdikten sonra hayatını kaybedip, diğer yarısını günümüz sanatçılarının yaptığı La Sagrada Familia için mutlaka online bilet tercih edin. Yoksa bizim gibi Temmuz sıcağında 2 saat beklersiniz.
Casa Battlo
Gaudi’nin zengin bir aile için tasarladığı, diğer yapıtları gibi farklı ve renkli bir bina. Binanın içi, terası ve dış görünüşü birbirinden güzel. Plaza Catalunya’ya yürüme mesafesinde olan bu yer için istenen giriş fiyatı fazla gelebilir. Sanata ve sanatçıya ilgiliyseniz girin, değilseniz karşı caddeden fotoğraf çekin derim.
Casa Mila (La Pedrera)
Casa Battlo önünden aynı istikamette ama karşı kaldırımdan ilerlemeye devam ettiğimizde, görür görmez bu kesin Gaudi ustanın bir başka şaheseri diyeceğiniz Casa Mila’yı (La Pedrera) görmek mümkün. Daire ve ofislerden oluşan bir rezidans olan Casa Mila’nın çatısı gerçekten görülmeye değer. Şehrin kuş bakışı bir görüntüsünü de burada bulabilirsiniz.
Nou Camp
Bir çocuğu Disneyland’a götürdüğünde neler hissediyorsa, bir futbol severi de buraya getirseler sanırım aynı duyguları hisseder. Hatta hiç futbolla alakası olmayan birisi dahi bu güzel tesislerden büyük keyif alabilir.
Turistler için turlar oluşturulmuş. Kulübün sayısız başarılarının anlatıldığı ve kupaların sergilendiği bölüm, kulüp tarihinde oynayan efsaneleşmiş futbolculara ait kişisel eşyalar, soyunma odalarının ve tribünlerin gezisi, şampiyonlar ligi kupası ile fotoğraf çektirmek…
Barri Gotic
Burası şehrin old town’u. La Rambla’dan denize doğru ilerlerken, ortalarından sola herhangi bir sokağa döndüğünüzde, zaten daralan sokaktan ve değişen mimariden anlıyorsunuz Barri Gotic içerisine geçiş yaptığınızı. Tarihi yerleşim yerleri ve değişen bina yapıları size farklı bir Barselona havası aldıracaktır.
El Born
Barri Gotic gibi şehrin eski mahallelerinden. Eğer yerel halkın arasına karışıp, bir Katalan gibi yaşamak isterseniz sizi buraya alalım. Her köşeden fışkıran butik cafeler ve sevimli restoranlar ile turist olduğunuzu unutabilirsiniz.
Barselona Cathedral
Şehrin en büyük ve doğal olarak en çok ziyaretçi çeken kilisesi. Giriş ücretsiz fakat burada kadınlar için bir kısıt söz konusu. Eğer üzerinizde kolları açık bir elbise varsa; şal, örtü vb. şeylerle omzunuzu örtmeniz gerekiyor. Erkekler için kısıt bulunmamakta. İçinden ziyade dışı oldukça ihtişamlı. Önünde kurulan bit pazarını gezebilir, merdivenlerinde oturarak sokak sanatçılarını izleyip, dinleyebilirsiniz.
Picasso Müzesi
Barselona’dan görmeden dönmemeniz gereken en önemli yerlerden bir diğeri. Hatta Avrupa’da mutlaka görülmesi gereken müzeler arasında diyebiliriz. Ressam denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Picasso’nun değişik, farklı eserlerini, yerinde gezmek ayrı bir keyif. Ama yine vermek istediği mesajını alamadık o ayrı 🙂
Parc de la Ciutadella
Tüm heybetiyle duran Arc de Triomphe kapısından geçerek ulaşılan, içerisinde çok çeşitli hayvanların bulunduğu bir hayvanat bahçesini, çok fazla olmasa da yine de küçüklerin hoşuna gidebilecek bir lunaparkı ve yemyeşil ağaç ve üzerinde yayılıp yatılabilen çimleri barındıran şirin bir yer. Özellikle çocuklu aileyseniz mutlaka burayı ziyaret etmelisiniz.
MNAC (Museu Nacional d’Art de Catalunya)
Sanat; seyahatlerinizde önemli ölçüde yer alıyorsa burası mutlaka görmeniz gereken yer. Katalan Ulusal Müzesi, içerisinde sadece Katalan eseleri değil, Roma, Gotik, Barok, Rönesans dönemlerine ait eserleri de barındırmakta.
Fundacio Joan Miro Müzesi
Gaudi, Picasso diye giden sıralamanın üçüncü halkası Joan Miro. Farklı tarzını, kullandığı canlı renklerle başarılı bir şekilde anlatmayı başarmış olan Joan Miro, modern sanatın en başarılı sanatçılarından. Müze son derece modern, eserler oldukça sempatik ama yine her biri ilk bakışta anlaşılamayan türlerden. Sanat severler buraya!
Teleferic de Montjuic ve Montjuic Kalesi
Harika bir Barselona manzarasını görmeye ne dersiniz? Montjuic Kalesi hiç şüphesiz bu manzarayı en güzel seyredeceğiniz yer. Buraya ulaşımın en güzel ve en kısa yolu ise Montjuic Teleferiği. 750 metre süren bu teleferik yolculuğu ile farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Transbordador Aeri del Port Estacion de Montjuic
Eğer denizi teleferikle kat etmek, Barselona plajlarını yukarıdan görmek isterseniz Transbordador Aeri del Port Estacion de Montjuic gibi uzun bir isme sahip olan bu teleferik tam sizlik. Teleferik yanında bulunan cafenin manzarası gerçekten harika. Sırf bu cafe için bile buraya gelinebilir. Unutmadan, cafenin deniz gören tarafı ile iç taraf fiyatları farklı.
Poble Espanyol
Burası İspanyol kültürünü, yaşam tarzını, mimarisini tek çatı altında toplayan açık hava müzesi. Gözleriniz kapalı bir şekilde getirilip buraya bırakılsanız, kendinizi yıllar öncesinde bir yerde hissedebilirsiniz. Eski ev ve sokakların yanında, Poble Espanyol içerisinde yemek yiyebileceğiniz ve hediyelikler bulabileceğiniz yerler de mevcut.
Barseloneta
Yaz mevsiminde Barselona’nın hiç şüphesi kalbinin attığı yer. Ibıza’nın kardeşi. Plaj alabildiğince uzun ve bir o kadar da kalabalık. Öyle şezlong, şemsiye yok, herkes havlusunu serip yatıyor. Dilerseniz bazı yerlerinde kiralayabiliyorsunuz. Deniz, bizim denizlerimize kıyasla biraz bakımsız ve pis. Ama sıcakta serinlemek için bire bir. Plajdaki demirden yapılmış koca balık heykelini ve üst üste konan 4 katlı “L’estel Ferit” anıtını görmeden gelmeyin.
Sant Pau Hospital
El Raval bölgesinde bulunan, 1997 yılından bu yana Dünya Mirasları arasında yer alan, 1900’lü yıllarından başında inşa edilen bu hastane kompleksi görülmeye değer. Gaudi gölgesinde kaldığından mıdır bilinmez ama Barselona’da Art Nouveau tarzındaki en güzel eserlerden biri.
Flamenko
Buralara kadar gelmişken Flamenko gösterisi izlememek olmaz. Önce biraz Flamenko’dan bahsedelim. Çünkü Flamenko sadece bu bir kelimeye sığdırılacak kadar küçük bir şey değil.
Günümüzde İspanyollarla özdeşleşmiş olmasına karşın aslında Latin kökenli ülkelerin her birinin bu pastada payı söz konusu. Tam olarak tarihi hakkında net bir bilgi olmasa da, Latin kökenli ülkelerin katkılarıyla oluşturulmuş bir mozaik.
Flamenko’da dansçı, duygu yoğunluklu müziği, beden diliyle karşıya aktarırken, sergilediği sert tavırlar ile aslında bir ironi yaptığı söylenir.
Barselona’da sayısız Flamenko izleyeceğiniz yerler bulabilirsiniz. Biz tercihimizi Los Tarantos’tan yana kullandık. Yeri, La Rambla Caddesi ortalarında, Placa Reial adlı meydanda. Burada kime sorsanız gösterir. Fiyat olarak diğer pahalı yerlere oranla oldukça makul. Biz çok keyif aldık. Ama salon küçük ve talep çok. Bileti önceden almanızda fayda var. www.flamencotickets.com bu siteden sadece Los Tarantos bileti değil, Barselona, hatta tüm İspanya’daki diğer Flamenko gösterisi sunan mekanların da biletini alabilirsiniz.
Palau Reial
İspanya kraliyet ailesine ait bir saray. Biz içinden çok harika bahçesini beğendik. Aklımızda kalan ise ejderha başlı çeşme ve yeşil papağanlar.
Monestir De Pedralbes
Barselona’daki en güzel Gotik binalardan birisi. Şu an müze olarak hizmet vermekte. Bahçesi ve binasında bulunan ardışık sütunlar muazzam güzellikte. Sanat ve tarih sever iseniz değerlendirmenizde fayda var.
Tibidabo
Hiç dağın tepesinde lunapark olur mu demeyin, olur. Tibidabo, Barselona şehrinin 500 metre yukarısına, dağın tepesine kurulmuş bir lunapark. 1900’lü yılların başında yapılmış bu lunapark günümüzde hala hizmet vermekte. Eğer yükseklik korkunuz var ise dönme dolaba ve roller costera asla yaklaşmayın. Çocuklu aileler için bir diğer “görülürse iyi olacak” yerlerden.
Museu d’Art Contemporani de Barcelona (MACBA)
1995 yılında açılan Barselona Çağdaş Sanat Müzesi, Joan Miro, Picasso gibi duayen sanatçıların eserlerinin yanında, birçok sanatçıya ait sanat eserlerini barındıran oldukça modern bir yer. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Diğer görülebilecek yerler;
Bunkers del Carmel, şehirdeki belki de en güzel manzara noktası. Bunu yukarda Montjuic Kalesi için de demiş olabilirim ama sanırım burası bir adım önde 🙂
Taa uzaklardan dahi görülebilen, farklı tarzda yapılmış çok yüksek Montjuic iletişim kulesi ve şehrin bir diğer ünlü spor kulübü Espanyol’un kullandığı Olimpiyat stadyumu meraklıları için gezilecek diğer yerler.
Müze severler buraya; Museu d’Art Contemporani de Barcelona, Fundació Antoni Tàpies, Museu de Cera de Barcelona, Palau de la Música Catalana.
İlginç tasarımı ile çeşitli esprilere konu olan, aslında bir ofis binası olarak hizmet veren Agbar Tower. Gündüz görünen halinden ziyade gece led lambalarla aydınlatılmış hali daha güzel.
Barselona’da ne yenir?
Yeme içme konusuna gelince, merak etmeyin aç kalmazsınız. Tipik bir Akdeniz ülkesi ve damak tatları çok farklı değil. Deniz ürünleri ağırlıklı. Her damağa göre bir tat mevcut.
Öğünlerden genelde öğlen ve akşam yemeklerinin hakkını veriyorlar. Kahvaltı biraz geçiştirmece. (Kahvaltınızı otelde veya kaldığınız evde yapın). Yemeklerin çoğunda domuz eti veya yağı kullanılıyor. Hassasiyetiniz var ise dikkatli olmanızı tavsiye ederim, çünkü kullanım oldukça yaygın.
Övündükleri bir atıştırmalık var; Tapas. Her şef bir tapas uydurmuş. Kimileri çok lezzetli ve orijinal, kimileri ise ekmeğe domates sürülerek önüne koyan cinsten. İçeriğinin ne olduğunu öğrenip öyle sipariş vermenizi tavsiye ederim. Şehirdeki en iyi tapas yapan yerlerden ikisini yazıyorum; Ciudad Condal ve 7 Portes. Ama dakikalarca kuyruk bekleyebilirsiniz, benden söylemesi.
İkinci sırada Paella geliyor. Tıpkı tapaslar gibi paellanın da türlü türlüsü var. Paella nedir derseniz bildiğiniz pilav. Ama işte deniz ürünlü, sebzeli, fasulyeli, safranlı, beyaz etli, kırmızı etli halleri ile zenginleştirilerek sunulunca otantik oluyor ? En iyi paella yapan yerlerden biri; La Fonda.
Son dönemde ülkemizde de satışı yaygınlaşan Churros, Barselona’da en fazla tüketilen tatlı atıştırmalıklardan. Her yerde kolayca bulabilirsiniz.
Sangria… İspanya’nın suyu. Her yerde kolayca bulabilirsiniz. Kötü yapan yer yok onu bilin ama ?
Gezilecek yerler arasında bahsettiğim La Boqueria market yeme içme konusunda size çok yardımcı olacaktır. Her türlü damak tadına uygun ürünler en taze halleriyle orada. Hatta o kadar talep çok ki yemeğinizi yerken arkanızda bekleyen insanlar garanti…
Barselona’dan ne alınır? Barselona alışveriş rehberi
Barselona’da alışverişin merkezleri La Rambla, Passeig de Gracia ve Portal de L’Angel caddeleri. Bizdeki AVM mantığı ise çok yaygın değil. Alışveriş, bu caddeler başta olmak üzere, şehirde bulunan diğer caddeler üzerindeki dükkanlardan yapılıyor.
Barselona’da bulunan AVM’ler ise şu şekilde; La Maquinista, El Corte Ingles, Las Arenas, Diagonal Mar ve Maremagnum (Pazar açık olan tek AVM)
Zara, Mango, Pull&Bear, Stradivarius, Oysho, Desigual gibi çoğu bizim ülkemizde de bulunan zincir mağazalarda, bizim ülkemize getirilen ürünlerden farklı modelleri bulabilirsiniz. Bizde de var diyerek pas geçmeyin 🙂
Bunların yanında şehirde bol miktarda ikinci el mağazası ve bit pazarı bulabilirsiniz.
Kredi kartı kullanımı Barselona’da oldukça yaygın.
Kısa kısa;
- Kaldığımız süre boyunca Tourist office’lerden aldığımız broşür ve kitapçıklarda bulunan indirim kuponları epey bir işimizi gördü. Bunları almanızı tavsiye ediyorum.
- Halkın, özellikle orta ve üst yaş grubunun İngilizce bilmediğini bilin. Bilseler dahi, İspanyolca, hatta Katalanca tercih ettikleri ilk dil.
- Denk getirebilirseniz Nou Camp’ta bir futbol maçı izleyin.
- El Palau de la Musica Catalana’da bir etkinliğe gidin.
- Turistlerin baş belası kapkaç ve hırsızlık maalesef Barselona’da biraz fazla. Bu konuda gözünüzü korkutmak istemiyorum ama siz yine de eşyalarınıza sahip olun.
- Aklınıza boğa güreşi gelebilir. Artık olmuyor ve arenası alanında bir avm bulunuyor. Bu düşüncenizden vazgeçin.
- Sokaklardaki şans oyunu yapan dolandırıcılara dikkat edin. Kendi işbirlikçilerinin ilk olarak oynayıp kazandığına sakın aldanmayın. O ortamlarda oynamayıp, sadece bulunursanız da değerli eşyalarınıza sahip çıkın.
- Temmuz ve ağustos aylarında, İspanyollar aşırı sıcaktan ötürü işlerine birkaç saat ara verip, genelde 14:00’a kadar dinleniyorlar. Dükkân içerisindeki müşteriden bile dışarı çıkmasını rica edenler dahi mevcut. Alışveriş saatlerinizi buna göre planlamanızda fayda var.
- Salvador Dali müzesi; bizim gitmediğimiz, bir saatlik karayolu mesafesinde olan, merak edenler için güzel bir adres.
- Andorra; küçük bir Avrupa ülkesi. Yine kara yoluyla bir saatlik mesafede ve gidenlerin övgüyle anlattığı güzel bir yer. Nispeten uygun elektronikleri bulabileceğiniz söyleniyor.
- Ve tabi ki Ibiza. Bize Barselona yetmedi, tam olarak eğlencenin, denizin ve daha fazlasının tadına varamadık derseniz, sizi Ibiza’ya alalım. Buralara kadar gelmişken Ibiza’ya uğramak mantıklı olabilir.
- Bir de şiddetle tavsiye edeceğim, tadına doyamayacağınız ünlü Amorino dondurmacısından, o gül şeklinde hazırladıkları leziz dondurmalardan yemeden gelmeyin. Biz son günümüzde 1 kilogram alarak zirveye ulaşmış bir şekilde döndük memlekete, bizden söylemesi 🙂
Adios Barselona…