Seyahatiniz esnasında en çok kurduğunuz cümle “gözlerime inanamıyorum” ise siz Faroe Adaları’ndasınız. Sadece 18 adadan oluşan, Atlantik Okyanusu’nun ortasında bulunan bu küçük ülkede poz vermenize veya özel bir yer aramanıza gerek kalmadan deklanşöre her basışınızla harikulade kareler çekebilirsiniz. Sıra dışı dağlar, çok hızlı hareket eden sürekli bir sis, her tarafa serpiştirilmiş üçgen çatısı çimli evler, gizemli yürüyüş ve sürüş rotaları, hırçın şelale,keskin fiyortları ve şirin mi şirin puffin kuşları… Her şey o kadar heyecan verici ki, insan bir an için kendisini farklı bir dünyada hissediyor. Adriyatik’te kaybolmuş ülke; Faroe Adaları’na hoşgeldiniz.
Atlantik’in ortasında kendine yer bulmuş bu küçük ama barındırdıklarıyla sizde uyandıracağı mutluluğun büyük olduğu yeri anlatmaya başlıyorum. Bu arada bu ülkeye gitmeye karar verdiyseniz şu soruya hazırlıklı olmanızda fayda var; “Nereye gidiyorsun?”, “Faroe Adaları’na”, “orası neresi?” …
Faroe Adaları, ismi bile garip değil mi? Koyun demekmiş Faroece’de. “Koyun adaları”, neden mi, ülkede yaşayan 50 bin insandan daha fazla koyun olmasından. Koyun olsam burada yaşamak tek hayalim olurdu bu bir gerçek! (Google bile koyunlara kamera yerleştirerek, ülkenin görüntülerini koyunların gözünden bizlere yansıtmış daha ne olsun?)
Faroe Adaları vizeli mi?
Hadi gidelim Faroe’ye. Ama önce kendine has vizesini alalım. Faroe Adaları vizesiz mi? Schengen vizesi ile Faroe Adaları’na gidilir mi? diye düşünebilirsiniz ama maalesef hayır! Faroe Adaları, Avrupa Birliği üyesi değil ve Schengen’e üye ülke değil. Ülkemiz vatandaşlarından vize istiyor. Vize başvurusu da Danimarka Konsolosluğu’ndan yapılıyor. Bütün vize hazırlıkları Schengen vizesi alır gibi yapıp sadece Faroe Adalarına gideceğinizi söyleyerek Danimarka Konsolosluğu’na başvurabilirsiniz. Neden Danimarka diye soracak olursanız, 1948 yılına kadar Danimarka topraklarıymış da ondan. Kültürel anlamda çok yakınlar ve hala Danimarka meclisinde 2 koltuğa sahipler.
Volkanik kayalar üzerine kurulu, okyanusun ortasında olmasından, dünyanın bittiği yerde olduğu hissi yaratır ama öyle değil. Faroe Adaları’na ulaşım gayet kolay. Yakın komşusu sayılabilecek ülkelerden(Norveç, Danimarka, İskoçya, İzlanda) uygun uçuşlar ve sıkı dostu Danimarka’dan feribot seçenekleri mevcut.(Feribot 37 saat haberiniz olsun)
Havayı beğenmediniz mi, 5 dakika bekleyin!
Havayı beğenmediniz mi, 5 dakika bekleyin! Faroe’de en fazla duyacağınız cümle bu. Nedeni ise sıcak Gulf stream akıntılarının, kuzeyden gelen çok soğuk sularla buluştuğu yerde olmasından.Sonucu ise en sıcak olan Temmuz ayında hava sıcaklığının ortalama 13 derece olması, her daim sert rüzgarların suratınıza vurması ve sisin sizi kucaklaması(kışın ortalama 3 derece). Buradan çıkarılacak ilk ders, Faroe Adaları’na gidecekseniz, her mevsim yanınıza mutlaka kalın, rüzgar ve yağıştan koruyacak kıyafetler almanız! Hatta oradayken, “aa bugün hava güneşli görünüyor” diyerek yanınıza almadığınız bu kıyafetlerinizi sırılsıklam ve üşümüş halinizle özlersiniz ona göre!
Norveçli Vikingler altıncı yüzyılda gelene kadar İskoç keşişlerin mekânı olan ülkede her nefeste İskandinav havası solumanız mümkün. Nüfus olarak az olmalarına karşın, geleneklerine aşırı derecede bağlılar. Kültürlerini ayakta tutmak her Faroe’linin ilk önceliği. Bu doğrultuda aile bağları oldukça sıkı. “Aile” kavramına o kadar önem veriliyor ki bu kadar küçük olmasına karşın kişi başına düşen 2.6 çocuk ile Avrupa birinciliğine sahip.
Ülkede konuşulan dil Faroece. İlk defa duymuş olabilirsiniz ama dert etmeyin, İngilizceyi bir İngiliz kadar iyi bildiklerinden Faroece bilmeseniz dahi işlerinizi halledebilirsiniz.
Faroe Adaları Pahalı mı?
Bir gezginin belki de gideceği yer ile ilgili araştırmalarından ilki gideceği yerin pahalı olup olmadığıdır. Yukarıda bir yerde “İskandinav” kelimesi kullandım. Sanırım buradan nasıl olduğunu anlayabiliriz 🙂 Faroe Adaları pahalı bir ülke mi? Evet hem de oldukça pahalı bir ülke!Bütçenizin en fazla giderini konaklama, ikinci kalem yeme-içme, üçüncü kalem ise diğer her şey oluşturacak. Konaklama seçeneklerini ucuzdan pahalıya sıralarsak, camping, oda kiralama, hostel, evin tamamını kiralama ve otel. Eğer seçiminiz bizim gibi campingten yana olacaksa sizi yağmur ve rüzgardan koruyacak kamp ekipmanları olmazsa olmazınız. (Yurt dışında camping hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz) İlginç ama kamp alanları için de rezervasyon yapmanızı tavsiye ederim. Evet, pahalı olabilir ama yanınıza götürebileceğiniz atıştırmalıklar ve marketlerden alacağınız hazır gıdalar ile masrafları azaltmanız olası. Kullanılan para birimi Danimarka Kronu (DKK)haberiniz olsun. Camping rezervasyon için; https://camping.fo/locations?_l=en
Buraya kadar tamam peki biz Faroe Adaları’nda nereleri gezelim, nasıl gezelim? 18 adadan oluşmasına karşın tüm adalar birbirlerine köprüler, tüneller, feribotlar ve helikopter ile çok güzel bağlanmış. Yanlış duymadınız, ulaşım için helikopter kullanabilirsiniz, fiyatı da gayet uygun. Merakınız var ise kaçırılmayacak bir fırsat, hem ulaşım hem de ülkeyi havadan görebilmenin keyfi bir arada. Elbette önceden rezervasyon şart. https://tyrla.atlantic.fo/
Ulaşım hizmetlerinin beklentinin üzerinde, hatta başkent Torshavn’da otobüslerin bedava olmasına karşın, Faroe Adaları tam anlamıyla araba ile gezilecek bir yer. Fotoğraflarında hep engebeli görünüyor olsa da yollar çok düzgün ve sürücü dostu. Mesafelerin kısa olması ve her yerinin aşırı fotojenik olmasından dolayı istediğiniz yerde durup fotoğraf çekebilme özgürlüğü araba ile gezmenin en büyük avantajlarından. Bu arada ülkede toplamda 3 adet trafik ışığının olduğunu biliyor muydunuz?
Faroe Adaları’nda gezilecek yerler
Hadi gelin size bir gezi planı yapalım. Planı başlıklar altında yaparak daha kullanışlı hale getirelim.
Mykines adasını ve şirin Puffin kuşlarını ziyaret edin
Belki de adada en sevdiğimiz, keyif aldığımız yerlerin başında. Telaffuzu Miç-he-nez olan, ülkenin en batı ucuna sahip, üzerinde onlarca çeşitli kuş kolonilerinin, özellikle Puffin kuşlarının yuvalarının bulunduğu bir yer. Ulaşım feribot veya helikopter ile. Adanın ucunda bulunan deniz feneri adeta sizi kendisine çeken bir mıknatıs.Gidiş-dönüş toplamda 3-4 saat olan yürüyüşü fazlasıyla hak edecek güzellikte.Mutlaka ama mutlaka yürüyün. Yürüyüş esnasında puffinlere neredeyse dokunacak kadar yaklaşmanız mümkün. Adada ayrıca çok şirin bir köy ve hizmet veren bir cafe mevcut. Bu arada çok önemli bilgi! Deniz fenerine yürüyüş yapacaksanız https://hiking.fo/?_l=en bu adresten online olarak yürüyüş ücretini ödeyerek yanınıza çıktısını almayı unutmayın.
Muhteşem Sorvagsvatn Göl’ünü izleyebileceğiniz Trælanípa yürüyüşü yapın
Ülkenin bir diğer Instagram fenomeni.Ününü ise gölün deniz seviyesinden daha yüksekte oluşunun yarattığı optik illüzyondan alıyor. Midvagur’dan başlayan ve Trælanípa seyir yerinde son bulan, 5 km’lik kolay bir yürüyüş ile ulaşılıyor. Vikinglerin eskiden kölelerini infaz etmek için denize attığı, denizden 142 metre yükseklikteki bu fiyort görülmeye değer. Sorvagsvatn sularının Atlantik’e aktığı yerde oluşan Bøsdalafossur şelalesi yine burada sizi bekliyor. Şu hususa dikkat! bölge tamamen açık ve sert rüzgarlı. Fiyort kenarlarında gezerken çok ama çok dikkatli olmakta fayda var!
“Gasadalur” köyü ve “Mulafossur” şelalesi
İşte sırada, “Burada olduğuma inanamıyorum! Bunu gözlerimle gördüğüme inanamıyorum, gerçekmiş” tepkisi vermenin garanti olduğu yer var. Belki de Faroe Adaları denince akla gelen ilk ve tek yer. Büyüleyici bir güzelliğe sahip olan “Mulafossur” şelalesi. Arka planına aldığı tipik bir Faroe köyü olan Gasadalur ile oluşturduğu kare muhteşem! Daha fazla konuşamıyorum, görmeniz lazım 🙂 (Buraya gelirken yolunuz üzerindeki “Bøur”kasabasını da listenize alın).
Dramatik ve izole “Saksun” kasabasını ziyaret edin
Sadece 14 yaşayanı olan, yeşil ve grinin karışımı rengin hakim olduğu bir diğer etkileyici cennet köşesi. 1858 yılında inşa edilen kilisesi ile tam bir fotoğraf yıldızı olan bu köydeki halk özellikle çitlerin arkasına geçmenize, onların alanına girmenize ise biraz kızabiliyorlar buna dikkat! Ayrıca denize açılan bu fiyortta, suyun alçak olduğu zamanlarda keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz.
“Tjørnuvík” köyü
Şu ana kadar Instagram hesabıma yüklediğim fotoğraflar arasında en fazla beğenilen fotoğrafı çektiğim bu köyün bende yeri ayrı 🙂 Kumsalı ve kumsaldaki cafesi ile sanki şirinlerin köyü.
“Fossa” şelalesi
Ülkede bulunan 18.000 adet şelalenin arasından, 140 metre ile en yükseği olan “Fossa” şelalesi zaten yolunuz üzerinde.
“Gjogv” yani oralıların deyimiyle “jek” köyü sizi bekler
Faroe adaları ülke geneline serpiştirilmiş birbirinden güzel köylerden ibaret. Belki de bunlardan en fotojenik olanı bu köy. Rengarenk evlerin arasında oluşturulmuş ve içerisinde oralı çocukların doyasıya oynadıkları havuzu kıskanmadık değil. Köyün solundaki patikayı takip ederek, kısa bir yürüyüş ile köyü ve manzarayı tepeden izleyebileceğiniz harika bir seyir tepesi mevcut. Ayrıca bir adet camping alanı ve restorana sahip bir misafir evi köyde bulunmakta. Gjogv’a gider veya gelirken “Funningur” köyünü pas geçmemenizi öneririm.
“Kalsoy” adası ve ünlü deniz feneri, Kallur’u ziyaret edin
Uzun ince, sanki dünyanın sonundaymış hissi yaşayacağınız bir ada. Trøllanes köyünden başlayan, Kuzey Atlantik’ten dikine yükselen fiyortlarda, 1 saatlik kolay sayılabilecek bir yürüyüş ile Kallur deniz feneri sizi bekliyor. Deniz fenerinde manzara muhteşem. Ama yine kuvvetli rüzgâra dikkat!
Drangarnir yürüyüşü yapmayı deneyin
Daha önce bu kadar farklı bir kaya parçası görmüş olabilirsiniz belki ama Drangarnir’i de gördüğünüzde tepkiniz;“evet bu da farklıymış” olacak emin olun. Vagar adasında feribot iskelesinin yanından başlayan bu kolay sayılabilecek yürüyüşü normal hızda gittiğiniz takdirde toplam gidiş ve geliş 4 saatinizi alması muhtemel (2 gidiş+2 dönüş).Yürüyüşünüz esnasında hava durumunun çok değişken olabilirliği yüzünden ihtiyatlı olarak kıyafetlerinizi seçmeli ve yeterince gıda+su almayı unutmayın. Drangarnir’e en yakın noktaya ulaşıp bu bana yetmez biraz da tepeden bu harika manzarayı görmem lazım derseniz hemen solunuzdaki Kvívíksskoranøva dağına tırmanış sizi bekliyor.
Torshavn
Dünyanın en küçük başkenti. Yaşam oldukça kolaya indirilmiş. Ne trafik, ne kalabalık, ne curcuna hiçbiri yok. Zincir mağazalar, dükkanlar yok. Oksijen var, temiz hava var. Taze balık ve samimiyet var. Bu küçük başkentin kalbi, 1400 yılından günümüze kadar ayakta kalan Tinganes bölgesi. Tinganes’de daracık sokaklar arasından geçerek, çatısı çimden oluşan evleri ve taş yapıları keşfedebilirsiniz. Ayrıca dünyanın en eski parlamento binasını da Tinganes’de ziyaret edebilirsiniz. Rengarenk teknelerin demir attığı liman bölgesi keyifli vakit geçireceğiniz bir diğer yer. Teknelerin yanından yürüyerek Skansin’e gidip manzaranın tadı çıkarılabilir.
Eğer Torshvan’da bulunma zamanınızı Faroe Adaları’nın en büyük festivali olan OLAVSOKA’ya denk getirirseniz ki getirmeye özen gösterin, ülkenin kültürünü çok yakından gözlemleyip, 2 gün gece gündüz süren harika etkinlikler, konserler, aktiviteler ve kutlamalara katılabilirsiniz. Festival boyunca tüm halk yerel kıyafetleri ile başkent Torshavn’da toplanıyor. Kıyafetleri gerçekten çok güzel ve ilgi çekici. Yerel şarkılar eşliğinde ettikleri danslar gerçekten görülmeye değer. (Olavsoka festivali her yıl 29-30 Temmuz)
Diğerleri,
Kuşlara olan ilginiz varsa veya kuş gözlemcisi iseniz Faroe Adaları tam sizlik. Vestmanna fiyortlarındaki kuşlara bayılırsınız. Düzenlenen tekne turlarına katılarak bu keyfe ortak olabilirsiniz.
Ülkenin tek Michelin yıldızlı restoranı olan KOKS, hizmet verdiği köhne kulübede size yerel lezzetlerden oluşturduğu,muhteşem bir akşam yemeği ziyafeti sunabilir. Bu eşsiz deneyimle kendinizi şımartabilirsiniz. Önceden rezervasyon şart, ona göre.
Koyunların egemen olduğu ülkede harika atları da unutmayalım. Daha önce bu kadar güzel atları İzlanda’da görmüştük.Ama buradakiler de en az oradakiler kadar süslü ve asiller.
Faroe Adaları’nı internette arattırdığınızda karşınıza hiç beklemediğiniz bir şey daha çıkacaktır. “Grindadrap”. Balıkçılar tarafından kıyıya sürüklenmek zorunda bırakılan pilot balinaları,ellerinde kocaman bıçaklarla bekleyen onlarca insan ve onların katledilişleri.Cümle bile yeterince olumsuz ve barbarca değil mi? Ama gelin bu konuya bir açıklık getirelim. Öncelikle yaptıklarını asla onaylamıyoruz, sadece neden yaptıklarını yerinde öğrendiğimiz için sizinle paylaşacağız.
Ülkede binlerce yıldır yaşamın varoluşu ve sert Atlantik rüzgarlarının engel olduğu tarım yüzünden çok eski zamanlarda yaşayanlar açlıktan ölmemek için balina eti ile hayatta kalıyorlarmış. Bu hayatta kalışlarının minneti olarak da balina eti yemeye devam ediyorlar. Bunun asla bir ritüel veya festival olmadığını şiddetle savunuyorlar. Öldürülen balinalar tüm halk tarafından tüketilmekte. Balina etinin ve balina yağının besleyiciliğinden de gayet memnunlar. Durum bu.Neredeyse tüm dünyaya çok vahşi geliyor olsa da Avrupa’nın ortasında gerçekleştirilen bu olay maalesef her yıl devam etmekte.
Bu olumsuz cümleleri bir kenara bırakalım ve kaldığımız güzelliklere devam edelim. Siz de kendiniz için hayallerini kurduğunuz manzaralarda bulunmak ve harika anılarla dönmek için hadi hemen çalışmalara başlayın. İyi gezmeler.
Kısa kısa;
- Yerleşim yerlerinin 150 metre, havalimanının 5 km yakınında olmamak kaydıyla Drone kullanımı serbest. Ama büyük kuşlara ve sert rüzgarlara karşı dikkatli olmanızda fayda var.
- Faroe Adaları seyahati planlıyorsanız kalacak yerlerinizi (camping alanları dahil) mutlaka önceden ayarlayın.
- Vejetaryen olanlar için zorlanacakları bir güzergâh. Yemeklerin çoğu koyun eti ve deniz ürünlerinden oluşuyor.
- Tahmin edilenin aksine mobil çekim gücü maalesef ülke genelinde zayıf. Kendi operatörünüzü orada kullanmayı düşünüyorsanız, telefonunuzdan internete bağlanma sorunu yaşamanız çok olası. Roaming durumu maalesef iyi değil. Eğer oradan bir hat alırsanız daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz ama oldukça pahalı.
- Ülke genelinde koyunların kuralları çok geçerli. Özellikle yollarda koyunlar var ise beklemeniz ve rahatsız etmemeniz gerekiyor. Eğer yanlışlıkla birine vurduysanız polise haber vermelisiniz.
- En iyi sonuçları elde etmek için mutlaka geniş açılı bir lens!
- Otostop çok yaygın. İstediğiniz yere otostop ile kısa sürede gidebilirsiniz.
- Yürüyüşler öncesi kalın kıyafetlerin yanında mutlaka yanınıza atıştırmalıklar ve su alın.
- Acil durumlarda arayacağınız numara:112
Polis: +298351448 - Adaları birbirine bağlayan iki adet su altı tüneli mevcut ve ücretli. Ücretini ya tünel girişlerindeki benzin istasyonlarına ya da kiralama şirketlerine ödüyoruz.(Gidiş-geliş 100DKK)
- Feribot kullanacaksanız deniz tutmasına hazırlıklı olun. Klaksvik-Kalsoy arasındaki araçlı feribotu kullanacaksanız da, aracınızla bir süre öncesinden sırasına girmeniz gerekli.
- En uygun market alışverişini Bonus marketten yapabilirsiniz.
- En iyi yürüyüş rotalarını ve rehberleri www.hiking.fo adresinden bulabilir, detaylı bilgileri edinebilirsiniz.
- Elektrik prizleri bizim kullandıklarımızla aynı. (220-230 volt AC (50 Hz))
- Sular içilebiliyor.
- Faroece, Google Translate’de bulunmuyor!